22 Ekim 2016 Cumartesi

üzgünlük bahsi

İnsan bir pencere de göğsüne açmak istiyor. Bir dağı kucakladım. Bir nehre su verdim. Bir yokuşu düzlüğe, bir kapıyı eşiğe eriştirdim. Dünya denilen bu modası geçmiş yerde, kendime ömür denilen bir elbise biçtim. Yaşımla ölçtüm zamanı. Hiç yoktan vardım. Her sabah nasıl olsa uyanacağım diye, her gece kesinlikle uyumalıydım.

İnsan aldığı nefes göğe kavuşsun istiyor. Bir endişeyi besledim. Bir acıyı kavradım. Bir sabırdan biraz tahammül, bir rüyadan biraz hâtırâ ayırdım. Her kitaptan bir kahraman, her şarkıdan bir düş çıkardım. Birkaç sözcük aralamalı, bir mânâya biraz genişlik katmalıydım. Bilmediğim o dili bir gün söker miyim diye, her gün her gece yeniden okumalıydım.

İnsan hastalığı ve hayal kırıklığını ayaküstü atlatmak istiyor. Bir kırgınlık terk ettim. Bir ayrılığı mağlup ettim. Bir yalnızlık bağışladım, ummadığım bir yenilgiyi karşıladım. Bulamamak pahasına aradım, unutmak pahasına hatırladım. Kederi bir misafir gibi ağırladım, neşeyi başımdan savdım. Dert denilen bu sonsuz sermaye hiç tükenmesin diye, ben seni sevmeye her gün yeniden, yeniden başladım.